Zaman Yolcusu Tugi (6. Bölüm)

            Zaman Yolcusu Tugi’ nin Gizemi, Ani Harabeleri . Tugi ile beraber Kars meydana yürüyerek giden kaptan bir yandan da telefonla birilerini arayarak meydanda bekleyeceklerini söylüyor. Meğer kaptan, Erzurum otogarda Kars’taki arkadaşlarını arayarak önden bilgilendirme yapmış. Tugi’nin planlarından ve projelerinden bahsetmişti. Meydana geldiklerinde onları yeni model yeşil bir Kia Sportage SUV araç bekliyordu. Kaptanın işaretiyle direkt araca bindiler. Arabada 2 kişi daha vardı. Kısa bir selamlaşmanın ardından direkt yola koyuldular. Kaptan ve Tugi yorgunluklarını çoktan unutmuşlardı. Fakat bindikleri araba inanılmaz derecede konforlu olduğu için bir hayli mayıştılar. Araçta kimseden ses çıkmıyordu. Tugi nereye gittikleri konusunda en ufak bir bilgiye sahip değildi.

            Zaman Yolcusu Tugi Yolda sürekli Ani harabeleri tabelası görüyordu. Tugi tüm cesaretini toplayıp nereye gittiklerini sordu. Ön yolcu koltuğunda oturan adam ‘ gittiğimiz yer önemli değil. Önemli olan gittiğimiz yerde senin alacakların. Gittiğimiz yeri unutacaksın. Bir daha hiçbir yerde bahsetmeyeceksin. Zaten hayatın boyunca bir daha öyle bir yer göreceğini sanmıyorum.’ dedi ve babacan bir tavırla gülümsedi.

Zaman Yolcusu Tugi

Sessiz ve yorgun geçen bir yolculuktu ve son buldu. Garip bir yere gelmişlerdi. Zaman Yolcusu Tugi Fakat zifiri karanlıkta nereye geldiklerini göremiyordu. Gözü karanlığa alışan Tugi karşısında devasa büyüklükte bir duvar olduğunu fark etti. Bu onu çok korkuttu. Biraz yürüdüklerinde Ani Harabeleri ile ilgili tabelalar gördü. Artık nerede olduklarını anlamıştı. Ani Harabelerine dair hiçbir bilgisi yoktu. Sadece ismen duymuştu. Nedir ve tarihçesi ne ile ilgilidir hiçbir fikri yoktu.

            Zaman Yolcusu Tugi Harabelerin giriş kapısında loş bir ışıklandırma bulunan bir görevli kulübesi vardı. İçinde ki adam bizim geldiğimizi gördü. Göz ucuyla baktı. Hiç istifini bozmadan hafif bir kafa selamı verdi. Bizimkiler de aynı şekilde karşılık verdiler. Herhangi bir konuşma geçmeden adamın önünden içeri girdik. Ay ışığı ile seçebildiği kadar görmeye çalışan Tugi, içerinin çok büyük bir alan olduğunu ve bir sürü yıkılmış harabe şeklinde yapıların olduğunu fark etti. Turistler için düzenlenmiş ve içeride ki harabeleri gezmeyi amaçlayan yoldan çıkıp engebeli bir yoldan ilerlemeye başladılar. Uzun süre yürüdükten sonra diğer harabelerden farklı bir yapıya sahip olan çok değişik bir yapının önüne gelmişlerdi. Bu yapı sanki bu dünyadan değildi. Yoksa gerçekten bu dünyadan değil miydi? http://google.com

(Hikayenin devamı için tıklayınız)

Hikayenin 1. Bölümü İçin Tıklayınız