Zaman Yolcusu Tugi (1. Bölüm)

Zaman Yolcusu Tugi Sıcak bir Haziran günüydü. Otogar tıklım tıklım. İnsanlar adım attıkça sanki bastıkları yer sıcaktan eriyordu. Hummalı bir koşuşturma. Kulaklar ses kirliliğine o kadar alışmış olacak artık huzurlu bir tonlama gibi geliyordu.

Sinirli otogar çalışanları, henüz başlamamış bu zorlu otobüs yolculuğunu şimdiden daha da zorlaştırmıştı. Peki ya haksızlığa uğrayan ya da en azından uğradığını düşünen yolculara ne demeli? Hadi kardeşim nerede kaldı bu otobüs? Yeter artık kaç saat oldu niye kalkmıyor bu neyi bekliyoruz? Bırakın kardeşim geç kaldıysa gelmesin adam. Ve daha nice bağırmalar. Halbuki insanlar bayram tatilini planlarken her şeyin huzurlu ve mutlu geçeceğini düşünmüştü. Kim bilebilirdi ki bayram dönüşü bu eziyeti çekeceklerini?

Zaman Yolcusu Tugi Kalabalıktan sıyrılan ve resmen sesi huzur kokan kaptan çıktı meydana. Göbeği isyan edercesine gömlek düğmelerinden sıvışmaya çalışıyordu. Belli ki yeni yemek yemiş ağzında kürdanı ile çay bardağı kalınlığında parmaklarını kapatarak dişlerini kurcalıyordu. Damla güneş gözlüğünü taktı ve sigarasından son bir nefes alarak fırlattı. Yolcuların beklediği o kelimeler döküldü ağzından.

Zaman Yolcusu Tugi

Zaman Yolcusu Tugi ‘Oğlum Tugi hadi topla yolcuları çıkıyoruz.’ Arkadan koşarak gelen ve bir yandan da gömleğini pantolonun içine sokarak düzeltmeye çalışan Tugi, ablak suratından mütevellit pofuduk yanaklarıyla bağırmaya başladı. ‘Evet sayın yolcularımız Su Turizmin Yozgat-Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars yolcuları kalmasın herkes yerlerine geçsin otobüsümüz kalkmak üzere Su gibi gitmeye hazır olun.’ Yolcular biraz evvel bavullarını bagaja vermenin rahatlığı ve huzuruyla beraber podyumda yürüyor edasıyla koltuklarını aramaya başladı.

Zaman Yolcusu TugiYolcular yavaş yavaş oturup çevresindeki insanlarla sohbete başladılar. ‘Senin yolculuk neresi? Kuzum börek yaptım lahmacun yaptım yer misin?’ soruları arasında Tugi ön kapıdan giriş yaptı. 1 numaralı koltuktan başlayarak isim soyisim ve ineceği yeri teyit amaçlı kontrole başladı. Artık son koltuk numarasını da kontrol ettikten sonra kaptana onay verdi. Kaptan onayı aldı ve kontağı çevirdi.

Ninni edasıyla kulakların pasını silen motor sesi ardından sert klima sesi henüz soğuk üflemiyor olsa bile yolculara ferahlık verdi. Kısa sürede soğuk üflemeye başlayan klimanın ferahlatması ile birlikte sıcaktan sinirleri katlanan yolcular artık sakinleşip yolculuğa adapte olmaya başladı. http://google.com

(Hikayenin devamı için tıklayınız)