Zaman Yolcusu Tugi (2. Bölüm)
Zaman Yolcusu Tugi uzun yıllar bu işi yapmaktaydı. Küçük yaşta okulun tatil olduğu zamanlarda kaptanlıktan emekli babası Tugi’yi çalışması için otogarda yazıhanelere gönderiyordu. Zamanla seferlere muavin olarak çıkmaya başlayan Tugi bu işi iyice benimsemişti. Ama Tugi’nin hayali bambaşka yolculardı.
Lisede ve üniversitede teknik ve bilim ile alakalı bölümler okuyan Tugi, ailesiyle beraber oturduğu müstakil evinin arkasında bulunan köhne bir depoda kendi çalışmaları için çalışma alanı kurmuştu. Üniversiteden aldığı eğitimlerin yanında yıllarca yaptığı akademik çalışmalar ve deneyler sayesinde uzay boşluğu ve zamanda hareket etme konularında bir hayli bilgi sahibiydi. Tabi Tugi için bilgi sahibi olmak yeterli değildi. Çalışmaları sonucu zamanda hareket etmek istiyordu.
Hava kararmak üzereydi. Yolcuların üzerinde bayram yorgunluğu. Kimi uykuya dalmış kimi önündeki ekranda bulunan filmler arasında gidip gelmekteydi. Yiyecek ve içecek servisini tamamlayan Tugi koridor tavan ışıklarını da kapatarak ortamda iyice loş bir hava oluşturdu. Zaman Yolcusu Tugi Şöyle bir etrafına bakındı ve herhangi bir talebi olan yolcu olmadığını görünce kaptanın sevdiği kahveden yapıp bir bardakta kaptana götürdü.
Zaman Yolcusu Tugi
Ardından kaptanın yanında bulunan koltuğuna yerleşerek karanlık manzaraya daldı ve hayallerini gerçekleştirmek için yapabileceklerini düşünmeye başladı. Arkadan bazen sesler geliyordu ama umursamaz tavırla karanlık manzarayı izlemeye devam ediyordu. Ne de olsa suyun yeri belli. İsteyen kalkıp alabiqlirdi. Çevresine hayallerinden ve planlarından bahsetmeyi bırakmıştı artık. Çünkü ne zaman gözlerinin içi parlayarak anlatmaya başlasa her seferinde heyecanını kursağında bırakacak birileri çıktı ve sonunda o cümleyi muhakkak duydu. ‘Boş işlerle uğraşma Tugi.’
Tugi’nin çevresindeki insanlardan beklentisi zaten bilgi değildi. Bu konularda bilgiye sahip pek kimse yoktu çevresinde. Sadece biraz olsun manevi destek ve inanılmak istiyordu. Bu konuda da artık beklentisi iyice söndüğü için tamamen kendisiyle baş başa kalmıştı. O da her otobüs seferinde geçerdi koltuğuna ve bu işin hayaliyle dalıp giderdi. Çalışmadığı günler ise olabildiğince uykusundan feragat ederek projesini ilerletmeye çalışırdı.
İşte tam da böyle bir gündü. Koltuğunda iyice dalıp gittiği esnada kaptanın yumuşak ses tonunu duydu. ‘Tugiii hadi kalk oğlum anons et Yozgat’a geldik. Burada inecek yolcu varsa hazırlansın.’ Tugi 3-4 saniye afalladı ve hemen konuya hakim olarak mikrofonu eline aldı. ‘Sayın yolcularımız. Otobüsümüz Yozgat otogara girmek üzere. Yozgatta inecek yolcularımız hazırlanması önemle rica olunur. Diğer yolcularımız lütfen yerlerinizden kalkmayınız. Otobüsümüz mola vermeden yoluna devam edecektir.’ Bu anonsla birlikte koridor ışıklarını yakan Tugi, uykudan uyanan yolcuların hafif kızgınlıklarını görerek mahcup şekilde yerine tekrar oturdu. http://google.com
(Hikayenin devamı için tıklayınız)
Hikayenin 1. Bölümü İçin Tıklayınız
Geri bildirim: Zaman Yolcusu Tugi (1. Bölüm) - World's Agenda